Kayıtlar

Resim
BAŞLANGIÇ:BAL KABAĞI TATLISI VE PARİS Hani derler ya Edirne’den Kars’a, işte tam da öyle, doğdum doğalı baştan uca gezdik memleketi ailemle. Hamurum böyle mayalandı anlayacağınız. Eh becerebildiğim kadar yazmayı da severim. Girizgahı kısa tutayım, belki başka kaçışlarıma vesile olur diye yazmaya karar verdim. Ne zaman okusam içimdeki göçebeyi ateşleyen Mark Twain’in birkaç cümlesini aktararak yazıma başlayayım. “Yirmi yıl sonra bugün yapmadığınız her şeyden, yaptıklarınızdan daha fazla pişman olacaksınız. Dolayısıyla halatlarınızdan kurtulun. Alışılmış limanlardan uzaklaşın. Alize rüzgarlarını yelkenlerinize doldurun. Araştırın. Hayal edin. Keşfedin.” Elimde kullanılmayı bekleyen bir yeşil pasaport ve kafamda çok uzun zamandır ertelediğim anneanne ile dede ziyareti kapsamında bir Almanya-Bremen gezisi vardı. Paris nereden çıktı? Ben de anlamadım. Yol arkadaşım, küçük kız kardeşim ve ailemizin dostu bir abimdi. Ümit Abi, Bremen’e Paris aktarmalı olarak gitmeyi teklif edince tab